Yoğurt, Limon ve Pul Biber Kürü

Güzel bir mezeye ait iddialı lezzet unsurlarından birkaçı gibi duran bu arkadaşların kulakları bu günlerde bir hayli çınlatılmış durumda. Öncelikle bazı tanımlar yapmakta fayda var.

Şehir efsanesi : Gerçek olmadığı hâlde kulaktan kulağa yayılan ve yeni eklemelerle herkes tarafından anlatılan olay, kent efsanesi.

Türk dil kurumuna ait link: www.tdk.gov.tr

Böyle acımasızca bir giriş yapmak istemezdim ama bu tarz karışım ve kürlerin yarattığı bilgi kirliliği ayyuka çıkmış durumda. Sanılır ki bilim adamları yeni bir keşif yaptı! Ne gariptir ki şimdiye değin hiçbir bilim ve fikir insanının aklına bu yiyeceklerde bulunan ve özellikle de “göbek yağlarını eriten” molekül, bileşen her ne ise onu o gıdadan ekstrakte edip de insanlığın hizmetine sunmak gelmemişti. Hatta milyar dolarlı ifadeler kullanılan bir pazar olan ilaç sektöründeki hiçbir firma da obeziteye yönelik böyle etkili bir formülasyonu piyasa sürüp pastadan kocaman bir pay almaya tenezzül dahi etmemişti!

Aslına bakarsanız, bu küre ait elemanlar tek tek incelendiğinde, hepsinin ayrı ayrı potansiyel yararlı bileşikler içerdiği doğrudur. Acı biberdeki kapsaisin ve süt ve yoğurttaki kalsiyum, konjuge linoleik asitin (CLA) ağırlık kaybına yönelik uygulamalarda farklılık yarattığıyla ilgili çalışmalar mevcuttur; fakat yeterli sayıda olmamakla birlikte, çoğu da hayvanlar üzerinde yapılmış çalışmalardır. Bu bileşikleri içeren kaynakları birleştirip bir de üzerine “limon sıkmak” ve bu karışımın özellikle de yatmadan önce tüketildiğinde ne basen ne de gıdı, direkt olarak karın bölgesi yağlarını erittiğini iddia etmek ciddiyetsizdir. Bugün değilse bile yarın mutlaka yakın çevrenizden birinin bu kürden fayda gördüğüyle ilgili bir şeyler duymanız mümkün. Ama atlanmaması gereken bir şey varsa, o da bu tarz uygulamalar yapmaya başlayan bireylerin zaten bir “dikkat etme” sürecinde olduğu ve bazı yanlış uygulamaları eskiye nazaran daha seyrek yapmaya başladıklarıdır.

Reklam aralarında dikkat çekmek üzerine temellendirilmiş, reyting kaygılı gündüz kuşağı programlarının vazgeçilmezi olan bu kürler ve sihirli reçeteler elbette ki yapılacak program sayısı kadar çeşitlilik içermek zorunda. Ama akıbetleri, stokları elde patladığından üreticisinin hayvanlarına yem olarak kullanmak zorunda kaldığı eskinin ışıltılı çocuğu “altın çilek”ten farklı olmayacak; Unutulmak.

Bir bilene danışın ve zihninizi arındırın. Reçetenizi doktorunuzdan, ilacınızı eczacınızdan, sağlıklı ve size özel beslenme programınızı da diyetisyeninizden alın.

Afiyetle...